Az gittik, uz gittik, dere tepe düz gittik ve Çoban Tepesi'ne vardık. Gelin size Çoban Tepesi'nin hikayesini anlatalım.
Bir varmış, bir yokmuş...
Çoban Tepesi diye bir yer varmış.
Çoban Tepesi, eskiden ormanlık bölgelerden yaylara göç eden çobanların geçici süreliğine konakladığı yermiş. Teknoloji henüz çok gelişmediği için, ulaşımlarını yürüyerek gerçekleştirmek zorunda kalan çobanlar haliyle yorulurlarmış. Dinlenmek için de kendilerine, geçici süreliğine bazı tepeleri mesken edinirlermiş. İşte Çoban Tepesi de o yerlerden biriymiş.
Çoban Tepesi'nin ilginç bir de özelliği varmış. Bir çok çobana ev sahipliği yapmış bu tepe, sadece tek bir ağacın yetişmesine izin vermiş. Yıllar geçmiş olsa da o tepede başka hiçbir ağaç ortaya çıkmamış.
Merak edip görmek isteyen siz değerli takipçilerimiz için biz de Beypazarı'na yaklaşık yarım saat uzaklıktaki, bu tepeyi ziyaret ettik. Hala o ağaç, yalnız başına tepenin tam ortasında duruyor...
Gelin bir de Çoban Tepesi'ni, Beypazarı'nın yerlisi olan, Karacaören köyü doğumlu Mehmet Karaaslan'dan dinleyelim.
0 Comments